23 Kasım 2011 Çarşamba

Kaybolan İnsanlık ve Futbol

6 yaşlarındaydım ilk maç heyecanımı yaşadığımda sene 1987...

Babam bu hafta seni maça götüreceğim dediğinde o hafta sonuna kadar inanın hiç uyuyamamıştım.Rakibimiz o sezon fırtına gibi esen Eskişehirspor'du.

Maç günü gelip çatmıştı ve yola koyulmuştuk.Ali Sami Yen Stadyumunun önüne geldiğimizde Eskişehirspor taraftarları ile karşılaşmıştık.Bana ve babama birkaç kişi takılarak maçı alacaklarına dair hoş sözler söyleyip ayak üstü muhabbet etmiştik.Kardeşlik ortamını görünce çok hoşuma gitmişti.

Stada girmiştik o her zaman radyo başında spikerlerin anlatımıyla hayal kurduğum Ali Sami Yen'in tribünlerine ayak basıp,tasvir ettiğim stadın o muhteşem görüntüsü ile karşılaşmıştım.İnsan bazen dün ne yediğini unutur ama bazı anlar vardır ki belleklerinden o görüntüyü atamaz öyle bir andı benim için o an.

Maç başalamış ve Tanju'nun 75.dakikada attığı gol ile Galatasaray maçı 1-0 zorda olsa kazanmıştı.

Maçtan çıkarken maç öncesi muhabbet ettiğimiz Eskişehirli taraftarlarla karşılaşmıştık ve hepsi birer birer bizleri tebrik etmişlerdi.

Acaba 1987-2011...24 senede neler değişti neler.Yıllar teker teker kayboldu ama asıl kaybolan İNSANLIĞIMIZ oldu.

Gün geçtikçe kimsenin kimseye güven duymadığı insanlarımızın birer birer kendilerinden uzaklaştığı daha doğrusu en ufak olaylara tahammülsüzlüğümüz bizi bu noktalara getirdi.

3 Temmuz'dan bu yana yaşanan kötü gelişmeler ve moral bozuklukları bizi Milli Takımızı yuhalamaya kadar götürdü.Burda Türk sporsever ve seyircisinin kendisini formatlayıp geçmişte yaşanan güzel günlere dönebilmek için futbolun içindeki kaosu belki bir nebze önleyebilecek adımlar atmaya gayret etmeli,futbolu düzeltemeye kadir insanların bunları yapamadığı bir ortamda.

Bir insan,
Doğar, büyür, ölür.
Bir insanla,
İyilik, sevgi gelir, başa
Bir insandansa,
Kötülük bulaşır, yaşayışa,
İyilik anıldıkça,
Yüz güldürür,
Dertleri unutturan,
Bir sözdür, iyilik,
Sana faydası olsun,
İstersen sus!
Yüreğin konuşsun.
İnsanlık nedir?
İnsan bilmeli,
Soru kısa,
Cevabı bir ömür,
Yaşadıkça vermeli.
İnsanlık dersi...


Önümüzde 3-4 önemli derbi maçları var İnşallah bu derbilerde yaşatılacak güzel ortamlarla Futbolumuzu kazanırız en önemlisi İNSANLIĞIMIZI kazanırız.

2 Eylül 2011 Cuma

Sonbaharda AŞK Başkadır

3 Temmuz'dan bu zamana kadar herkes futboldan alınan keyfin kıymetini anlamış olmalı ki herkes 10 Eylül'ü bekler oldu.Ümit ederim ki bundan sonra ki zaman limitinde herkes yöneticisi,futbolcusu,taraftarı,malzemecesi  herkes futbolun elinden tutar ve dünya üzerinden yerlere inen futbolumuzu elbirliğiyle zirveye yerleştiririz.

Bazen bazı olaylardan çıkarılacak derslerle olaylar size şer görünürken bu şer olaylar sizi hayra götürebilir.İnşallah bu durum Türk futbolunu daha nice zaferlere götüren olayların temeli olur.

Ligimizde Play-off sistemi bence durumu kurtarma adına alınan bir yapılanma olduğunu düşünüyorum ve tekrarının olacağını pek düşünmüyorum.

Heyecanı bol ve daha doğrusu Türk futbolunu tekrar kazanacağımız bir sene diliyorum.Sezon sonu ligimizden sonra rotamız Polonya ve Ukranya olur ümidiyle....

Selamlar.

13 Temmuz 2011 Çarşamba

Türk Futbol Tarihinde Kritik Tarih "3 Temmuz"....

3 Temmuz....Kimse bu tarihi unutmayacak....

Türkiye'de yerel liglerle 1930'larda başlayan futbol heyecanı 1959 yılında Türkiye 1.Futbol Ligi olarak resmi olarak başlamıştır.Beyaz ve Kırmızı grubu lider bitiren Fenerbahçe ve Galatasaray final maçlarını oynarak Fenerbahçe'nin şampiyonluğu ile biten sezonun ardından tam 52 sezon geçmiş.

Bu 52 sezonu çok güzel anılarla,heyecanlı maçlar ve unutulmaz olaylarla hep hatırlarımızda saklayacağız.Ama 3 Temmuz'dan sonra....

Türk Futbol tarihini bana göre 3 Temmuzdan sonra Adli,ekonomik,sosyal ve vizyon açısından çok önemli süreç beklemektedir.

Adli olarak yargının yürüteceği süreç sonucunda çıkacak her türlü kararlar Türk futbol tarihine kesinlikle damga vuracaktır.Fakat Türk halkı bu süreci olgunlukla bekleyip kendi içerisinde özümseyebilecek mi?Bence en önemli nokta bu,çünkü süreç uzadıkça bizdeki sabırsızlık artıp olay farklı noktalara taşınabilir.Burda bizim ne kadar sabırlılıkla bu süreci bekleyeceğimizdir.

Ekonomik olarak ise şu an tüm dünyanın gündeminde dolaylı olarakta olsa bizim ligimde yaşanan şike olayları gündemde.Sonuç olarak ligimiz için kararlar açıklanmadığı müddetçe marka değerine ciddi zarar vereceği aşikardır.Süreç yaşanırken yaşanacak ekonomik badireler ortadır.Sonuçta ise olaylara nereye gidecek kimse bilmiyor,doğuracağı ekonomik sonuçların altından kalkabilmek çok mümkün görünmemektedir.

Sosyal yönden ise ülkemizin güzide kulüplerimizin önemli yöneticileri ve futbolcuları sürekli gözaltı süreci yaşarken ve kimse bu süreçten ciddi anlamda haberdar değilken fısıltı gazetesinden gelecek duyumlarla hareketlenme ile oluşacak ortamda futbol oynamak bence bir o kadar zorlaşacağı kanaatindeyim.

Vizyon noktasında ise Uefâ'nın yaptığı açıklamada belirttiği üzere şu an için Uefa turnuvalarına katılım noktasında sıkıntı olmadığını ama süreç sonuçlandığında herhangi bir cezai yaptırım sonucunda Uefa'nın da buna kayıtsız kalmayıp ihraçların gündeme geleceği söz konusu.Bu noktada kulüplerimizin ve Federasyonumuzun geleceğine ait ciddi sıkıntılı bir ortamın oluşacağı aşikardır.

Bu noktada sürecin bence süratle noktalandıırlması hususu bence önem arzetmektedir.Bu noktada Türk halkınında bence bu duruma destek vererek sürecin en hasarsız bir biçimde atlatılması gerekmektedir.

Saygılarımla....