Başlıktan anlaşılacağı üzere konun genelinde Bursaspor üzerinden açıklamalarımı getirmeye çalışacağım.
Geçen sezon gerçekten büyük bir başarı sağlayan Bursaspor Şampiyonlar Ligine direkt katılarak büyük bir başarıya imza attı.Bir anadolu kulübü olarak 5 büyükten biri olan Bursaspor anadoluyu ilk defa Şampiyonlar Liginde temsil eden takım olarak tarihteki yerini altın harflerle yazdırdı.Fakat devamı...
Uefa klasmanında ilk 10-15 ülke arasında giren Fifa sıralamasında ilk 20 için savaşan bir ülkenin Şampiyon takımı 80'li 90'lı yıllardaki ülke futbolunun benzeri bir futbolla ürkek ve çekingen bir top oynamamalı rakipleri karşısında.Bu ülkenin futbol takımı Galatasaray Uefa Şampiyonu olmuş,bu ülke takımı Dünya üçüncüsü ve Avrupa üçüncüsü olmuş.Rakipler tarafından saygı duyulan bir ülkeye ve ülke takımlarına sahibiz ama Bursaspor'un oynadığı Şampiyonlar Ligi maçları bizleri maziye götürdü.Deplasmanda veya içerde gol atmak başarı olan dönemlere.Ama....
Örneğin bizim ülke futbolunun çok gerisinde kalan kendi liglerinde belirli konumda olan Romen takımları,Ukranya Takımları,Rusya takımları Avrupa arenasında kendi özgüveni ve sistemin yansıtıp önemli başarılar alabilmektedir.
Burada şunu ifade etmeliyim ki Türk futbolcusunun duygusal yapısının daha üst noktada günümüz profosyonel futbol yapısına ayak uydurması için ciddi psikolojik destek alarak bunu aşabileceklerini düşünüyorum.Artık bizim futbol takımlarımız,günümüz yükselen futbol kültürümüz örneklerini ayrı ayrı takımlarımız ile Avrupa arnesında göstermeli diye düşünüyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder